Dj’liğin felsefesi.

Dj kitleyle müzik yoluyla iletişime geçen ve onların duygu durumlarını farklı hallere sokan kişidir.

Dj’liğin en önemli kısımlarından biri de müziğini paylaşacağı insan topluluğunu iyi gözlemleyip analiz edip tanıyabilmektir.
 Kendi müzik zevkinizi biliyorsunuz. Bu defa herkesinkini öğrenmek zorundasınız. Sadece o da değil, aynı zamanda duygularını da anlayabilmelisiniz. Onları neyin güldürdüğünü, mutlu ettiğini, dans ettirdiğini ve çılgına çevirdiğini.

Dj’in asıl işi sahne arkasında başlar. Plak dükkanları dijital satış siteleri internetin derinlikleri ve sonsuz listeler ile şarkı yığınlarını yalayıp yutmak ve içlerindeki bilinmeyen harikalari sezmek, araştırma yapmak ve bu araştırma için malzeme toplamak işin asıl yükünü oluşturur.
 Örneğin bir gitarist hangi notanın nerede olduğunu veya bir taksici gideceği adresi nasıl bilmek zorunda ise Dj’de hangi şarkıların insanları coşturduğunu bilmelidir.

Bir müzisyen ne kadar efsane olursa olsun enstrumanının limitleri ile sınırlanır. Fakat Dj’ler olarak bu güne kadar kaydedilmiş koca bir müzik tarihine sahibiz.
 Bir müzik grubundan farklı olarak ne kadar kötü ekipman ile çalınırsa çalınsın her sanatçıdan yapılmış her parçadan, her remixten bir şeyler seçme imkanınız var.

Bu seçtiklerinizi pürüzsüz tertemiz stüdyo sesi mükemmeliğine getirme şansına sahipsiniz. Bir müzisyenin hayatının en iyi iki notasını seçip, loop olarak kendinize intro yapabilirsiniz. 
30 yıl ara ile yapılmış iki kaydı yan yana koyup zekice düzenleyebilirsiniz. Ortalama bir müzisyenin ortalama bir Dj’den çok daha yetenekli olduğunu inkar edecek değiliz. Ancak hiç şüphesiz ki bir Dj, müzisyenden daha çok müzikal materyale  sahiptir.